i
bakın ne diyorum, dünya
sekerek yürüyor, gözümden düştü ya.
seviyorum aklımın almadığı şeyleri
titriyorum emin olduğum zaman
evlerin ev halkının ve devletlerin
gidiyorum bıraktığı boşluktan.
nefes alıp emek veren, insan görünce kaçan
gereksiz harcamalar gibi herkesin
canını sıkan ve sonra bırakan
gidiyorum, bu kesin.
ii
toprağım ben, dünyanın kök saldığı
ancak uyurken rabbime nazım geçer.
dünyayı, o görkemli hastayı
belki bir rüzgar eser beni görmeye
diyerek bekledim ve düşündüm ki
gözlerim kalacak benden geriye.
suyu görünce susan bir anneyle bir baba
gibi yaşadım bir kabuğun altında,
dedim bir şey gösterin isim koyacak
bir şey gösterin, şaşırsın bana.
iii
bu kadar mezarın arasında ne büyür
ey ölüm, gel otur şuraya ve düşün.
sözcük yapımında kullanılan
bir şeydir senin gülüşün.
herkes güzeldir sustuğu kadar
sen de güzelsin, bu mümkün.
ne kaldı geriye aslına uygun olan,
tutumlu güneş, girişken gün
gibi sen kaldın, eli ekmek tutan
bir bahçe kadar düzgün.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder